Bir Kar Tanesi Ol ~ Nunsong-i Gaib

Mario & Nesty Never Say Goodbye

Karakterler

Song-i dalgın adımlarla 2 aydır çalışmakta olduğu Creme Cafe’ye doğru yürüyordu, doktorun söyledikleri dünden beri aklındaydı. “Sanırım ek iş bulmam lazım” diye düşündü ve yine her zaman ki sıcak gülümsemesiyle çalışanları selamladı. Hemen önlüğünü giyip günlük temizliğe başladı. “Song-i depodan bir kutu tatlı tabaklarından getir.” diye seslenince tam olarak 10 dakikadır aynı yeri sildiğinin farkına vardı. “Tam olarak şu andan itibaren dünü tamamen unutuyorsun Song-i yoksa bu dalgınlıkla başına çok işler açıcaksın. Bir iki üç diyince unut. Bir, iki, üç…” Uzaktan onu kendi kendisiyle konuşmasını izleyen Patronu ” Maraton’a koşmaya hazırlanmıyorsun altı üstü bir kutu, saymayı bırak ve çabuk ol” diye bağırınca, Song-i merdivenlere doğru koştu.

Bu sırada Creme Cafe’nin önüne park etmiş olan Tea Yang, arabadan inip biraz hava almak istedi. Bu tatsız telefon görüşmesinden sonra elini çabuk tutup bir şeyler yapması gerekiyordu. Karşıdaki kahveciyi görüp, bir kahvenin ona çok iyi geleceğini düşünüp karşıya geçti.

Song-i 3. kattaki depoya çıktı. Burası tavana kadar rafların bulunduğu ve Cafe’nin bütünlüğünü bozmamak adına dış cephesi tamamen camla kaplı bir alandı. Tatlı tabakları yazan kutuyu gördü ama ulaşamayacağı kadar yukarıdaydı. Merdiveni getirirken, onun gibi sakar birine bu görevlerin verilmesinin tehlikeli olacağını düşünüyordu. Merdivene çıkıp kutuyu aldı ama tam inecekken dengesini kaybetti son iki basamak kala yere düştü. Kendini toparlayıp merdivenin düştüğü yeri görmeye çalışınca başına gelecek felaketi de anlamış oldu. Merdiven önce bir tekerlekli dolaba çarptı dolap tekerlekleri sayesinde hız alıp son sürat en dipte bulunan yedek derin dondurucuya çarptı ve derin dondurucu geri geri giderek cam cepheyi kırıp aşağıya doğru yuvarlandı. Song-i bir çığlık atıp verdiği zararın boyutlarını görmek için paramparça olmuş ön cepheye doğru yavaş yavaş yaklaştı. “Tanrım lütfen aşağıda insan olmasın, lütfen, lütfen” Korkudan kısmış olduğu gözlerini yavaş yavaş açarak aşağıya baktı. “İşte bu sefer bittim ben.”

Tea Yang kahvesi içmiş keyfi yere gelmiş bir şekilde karşıya geçmeye hazırlanırken, arabasını görüp küçük bir şok geçirdi. Tamam, tamam, aslında büyük bir şok geçirdi. İki kere ezilme tehlikesi atıp karşıya geçtiğinde arabasını pestile çeviren şeyin bir derin dondurucu olduğunu gördü. “Ki- kim sorumlu bundan.” diye bağırırken Cafe çalışanları çoktan dışarı çıkmıştı.  Song-i aradan çıkıp “Sanırım dolaylı olarak, yani şey istemeden de olsa, ben olabilirim dedi.”  Tean Yang sabrını sınırlarını zorlarken song-i heyecanla olayı anlatıyordu. Bu sırada Tea Yang lafını kesip “Öde hemen” dedi.

Songi: Na- nasıl yani?

Tea Yang umursamaz bir tavırla: Çok basit bana aynısından bir tane daha alarak.

Tam bu sırada Song-i bir kahkaha fırlattı ama gülüşünü bitirmeden adamın çok ciddi olduğunun farkına varıp birden sustu. Bu sırada patronu: “Haydi herkes işinin başına eğlence bitti, kendi aralarında anlaşsınlar” dedi ve tam içeri girmek üzereyken arkası dönüp Song-i’ye “Haa sen de kovuldun bu arada, bu ayki maaşını da 3. katın camını yenilemek için kullanacağım, sanırım bir itirazın yoktur” dedi ve arkasını dönüp gitti.

Song-i “Ahh daha ne kadar kötüye gidebilirim ki” diye düşünürken ve “şu başıma gelene bak” diye içten içe söylenirken arkasını döndüğünde Tea Yang’ın o korkutucu bakışıyla karşılaştı.

Tea Yang: Eee ne zaman almayı planlıyorsun, ona göre başka araba isteyeceğim.

Song-i: Ahaha sen ciddi misin? Gerçekten yenisi alacağımı mı düşünüyorsun. (tüm şirinliğini takınıp ekledi) Tamir masraflarını ödesem?

Tea Yang: Hayır, ben asla tamirden çıkmış bir araba kullanmam.

Song-i: Hımm o zaman şöyle yapalım…. Bu olayı unutalım gitsin 😀

Tea Yang : (o donuk suratını bir milim bile oynatmadan) Hiç komik değil. Hem ben unutsam bile arabamın bu şoku unutacağını sanmıyorum.

Eliyle derin dondurucuyu işaret eder.

Song-i: Bence atlatacaktır, sağlam bir kişiliği var gibi. Ya da bu travmadan sonra  muhtemelen hiçbir şey hatırlamayacak, hatta kendini başka model bir araba sanıp kişilik bölünmesi bile yaşayabilir. Ne dersin yeni bir model kullanıyormuş gibi?

Tea Yang: Daha fazla saçmalamaya devam edecek misin? Yoksa polis çağırıp seni hapse attırmamı ister misin? Ki, ödeyemesen zaten gideceğim yer orası.

Song-i:  Tamam sana araba alırım. Ama 500 yıl taksit yapan bir satıcı bulmamız lazım.

Tea Yang: Kısaca fakirim diyorsun.

Song-i: Bingo. Bu durumda ne yapmayı planlıyorsun?

Bir süre sessiz kaldıktan sonra Tea Yang, işte aradığım fırsat diye düşünür.

Tea Yang: Öyleyse bir çözüm yolu daha var…. Benimle evlen.